Cumartesi Anneleri eyleminde polis şiddetini görüntülerken şiddete maruz kalan gazeteciler, “Tablo bu şekilde devam ettiği sürece onların sesini duyurmaktaki ısrarımız devam edecek” dedi.
Cumartesi Anneleri eyleminde polis şiddetini görüntülerken şiddete maruz kalan gazeteciler, “Tablo bu şekilde devam ettiği sürece onların sesini duyurmaktaki ısrarımız devam edecek” dedi.
Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini öğrenmek ve faillerin yargılanması için yıllardır eylemde. Cumartesi Anneleri, “hafıza mekanı” olarak tanımladıkları Galatasaray Meydanı’nda 957 haftadır aralıksız bir şekilde mücadele veriyor. Ancak buna rağmen talepleri iktidarlar tarafından görmezden geliniyor. İktidar, Cumartesi Anneleri’nin taleplerini karşılamadığı gibi son haftalarda Galatasaray Meydanı’na çıkmalarını da polis şiddetiyle engelliyor. 17 haftadır Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından getirilen “yasak” gerekçesiyle meydan Cumartesi Anneleri’ne yasak. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “ihlal” kararına rağmen yasakta ısrar edilirken, Cumartesi Anneleri de her hafta hak savunucularıyla direnişlerini sürdürüyor. Polisler, her hafta şiddet uygulayarak, birçok kişiyi gözaltına alıyor. Cumartesi Anneleri’nin eylemini takip eden gazeteciler de polislerin engeli ve şiddetiyle karşı karşıya kalıyor.
“YAŞANANLARI GÖSTERMEK ZORUNDAYIZ”
10 yıldır annelerin eylemlerini takip ettiğini aktaran foto muhabiri Hayri Tunç, Cumartesi Anneleri’nin iktidar tarafından yıllardır hedefe konulduğunu aktardı. Polislerin bu eylemlerde gazetecileri engelleme girişimine ilişkin Tunç, şunları söyledi: “Devlet sadece kendi işkencesini değil, aynı zamanda anneleri göstermek istemiyor, bu eylemin nedenlerini de göstermek istemiyor. Gazetecilerinde burada bir tavır almaları gerekiyor. Yani ya burada olup bunu haberleştireceksin ya da hiç gelmeyeceksin, görmeyeceksin, göstermeyeceksin. Biz gazetecilerin inadı da biraz bu. 700’üncü haftadan sonra yaptıkları şiddet korkunçtu. Buna rağmen vazgeçmedik. Çünkü orada yaşanan işkenceyi, darbı, engellemeyi birilerine göstermek zorundayız.”
“ANNELERİN YANINDAYIZ”
Pir Haber Ajansı muhabiri Dilan Şimşek, annelerin yaptığı eylemleri haklı ve meşru bir eylem olarak gördüğünü dile getirdi. Anneler gibi kendilerinin de her hafta darp edildiğini dile getiren Şimşek, polis şiddetinin bugün tüm topluma yayıldığını ifade etti. Şimşek, annelerin haklı eylemlerini takip etmeyi sürdüreceğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Biz ne kadar şiddete ve işkenceye maruz kalsak da Cumartesi Anneleri o meydandan vazgeçmediği sürece, gazetecilerde o meydandan vazgeçmeyecek. Biz belki yine şiddet göreceğiz ama bu aileler haklı taleplerini dile getirdikleri sürece biz sokakta onların yanında olacağız. Cumartesi Annelerinin ısrarı, biz gazetecilerin de ısrarıdır.”
“CUMARTESİ ANNELERİ HAKİKAT DEMEK”
Bağımsız İletişim Ağı (BİANET) editörü Evrim Kepenek, Cumartesi Anneleri’nin eylemlerini 2010 yılından beri gazeteci olarak takip ettiğini belirtti. Annelerin bu süre zarfında birçok hak ihlaline maruz kaldığını aktaran Kepenek, bu eylemlerle kendisinin politikleştiğini, hayata bakışını değiştirdiğini ve gazeteciliğe başladığını söyledi. Kepenek, eylemler için, “Cumartesi Anneleri demek, benim için Türkiye’nin tarihi hakikati demek” ifadelerini kullandı.
Polis şiddetinin yıllardır sürdüğünü, fakat son haftalarda fiziki şiddetin arttığını dile getiren Kepenek, polis şiddetine kendilerini bu eylemlerden alıkoymadığını da aktardı. Yıllardır annelerin karanfillerini, beyaz tülbentlerini, sesini ve sözünü takip ettiğini ifade eden Kepenek, “Yıllardır polislerden hakaretler duyuyoruz. Meydan açıkken de gazeteciler yine şiddete uğrardı. Düzenli bir şekilde annelerin haberlerini takip ediyor olmak, polisleri rahatsız ediyor. Yıllarca bizi meydandan uzaklaştırmaya çalışırlardı. Biz bu şiddeti birçok kez dinlendirmiyoruz. Çünkü bizim önceliğimiz haberciliktir, haberde sesini duyurmak istediğimiz annelerdir. Önemli olan da o mücadelenin görünür olması, o mücadelenin sesinin birinin duyuyor olmasıdır” diye konuştu.
“ANNELER GİBİ ISRARIMIZ SÜRECEK”
Cumartesi Annelerinin seslerini duyurmadaki ısrarlarının devam edeceğini ifade eden Kepenek, “Çünkü baskı bitmedi, kayıplar bulunmadı ve Galatasaray Meydanı halen Cumartesi Anneleri’ne kapalı. Tablo bu şekilde devam ettiği sürece, bizim de bir gazeteci olarak onların sesini duyurmaktaki ısrarımız devam edecek” dedi.