KESK yaptığı basın açıklamasında ‘’Darbe girişimini kendisi için fırsata çevirip kendisine muhalif olanları, çıkardığı KHK'ler ile hukuksuz bir şekilde ihraç eden iktidar; Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış olan sendikal hakları, ihraçlarını gerekçesi olarak göstererek, insan hakları ve evrensel hukuk kurallarını hiçe sayan uygulamalara imza atmıştır. Ülkedeki anti-demokratik uygulamalar ve hukuksuzluk bugünkü yaşanan ekonomik kriz en büyük sebebidir. Yaşanan hukuksuz süreçler ülkeye olan güveni yok etmiş ve krizin derinleştirmesine halkın fakirleşmesine sebep olmuştur. Bununla da yetinmeyen iktidar, anti demokratik yaklaşımının devamı olarak işinden ettiği birçok emekçiye ve ailelerine; bu ülkenin vatandaşı değilmiş gibi davranarak; birçok sosyal Haktan da mahrum bırakmış, birçoğunu da cezaevine atarak özgürlüklerini bile ellerinden almıştır. Neden işsizlik kaldıkları dahi söylenmeden savunmaları alınmadan yargılanmadan, sorgulanmadan insanları işinden, aşından etmenin sonucu bazen amansız bir hastalık, bazen de intiharla gelen acı bir ölüm olmuştur. Onlarca insan bu zulmünden sonra yaşamını yitirmiş öldükten sonra iade karları verilmiştir. Bunlar yetmezmiş gibi, 375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 35. Madde eliyle ihraç kararları verip emekçileri ekmek ile terbiye edebileceklerini yanılgısına düşmüşlerdir. Tek adam rejimi, halkı açlığa yoksulluğa ve hukukla mahkum ederken tek adam rejimini anti demokratik uygulamalardan biri olan OHAL komisyonu keyfi kararlar vermiş ve hukuki cinayetler işlenmiştir.  OHAL komisyonun keyfi karları, şimdi de yargı eliyle devam etmekte,  AKP- MHP iktidarının yargıya baskı, KHK hukuksuzluğunun devam etmesine neden olmuştur. İlk günden beri KESK olarak hem fiili meşru mücadelemizle, hem de hukuki mücadelemizle ihraçların anti demokratik ve hukuksuz olduğunu haykırıyoruz. Haklarında memnuniyeti engelleyen herhangi bir kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan, hukukun suç olmayan ve gerekçelerle ihraç edilen tüm arkadaşlarımızın dosyaları herhangi bir ceza verilmeden sonuçlandırılmalı ve bugüne kadar ihraç edilen tüm arkadaşlarımız bütün haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmelidirler.  İhraç olan kamu emekçilerinin en sonuncusu görevine dönene kadar mücadele devam edeceğiz.

 Bıkmadan usanmadan ve her seferinde daha da yüksek sesle haykıracağız

Demokratik toplumcu sendikacılık mücadelemizde asla vazgeçmeyeceğiz. Savaşa karşı onurlu bir barış, ölüme karşı yaşamı, tekçiliğe karşı çoğulculuğu, karanlığa karşı aydınlığı savunduk ve savunmaya devam edeceğiz KESK ihraçlar onurumuzdur.’’dedi.