İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında YSK başkanı ve üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla siyasi yasak ve hapis cezası istenen davanın dördüncü duruşması bugün görülüyor.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında YSK başkanı ve üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla siyasi yasak ve hapis cezası istenen davanın dördüncü duruşması bugün görülüyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla hakkında açılan davanın dördüncü duruşması bugün İstanbul Kartal’daki Anadolu Adliyesi’nde görülüyor. İmamoğlu’na dört yıl bir aya kadar hapis cezası verilmesi ve Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) ‘siyasi yasak’ içeren 53'üncü maddesinin de uygulanmasını istenen davada hakim, avukatların tüm taleplerini süreyi uzatmaya yönelik olduğu gerekçesiyle reddetti. Avukatların son savunmalarından sonra mahkemenin hükmünü açıklaması bekleniyor.
Adliye içerisine girişler kısıtlanırken adliye önünde bazı noktalara da TOMA araçları yerleştirildi. Duruşma öncesi polisin avukatlara kimlik sorması nedeniyle tartışma çıktı. Tartışmayı İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç müdahale etti. Duruşmayı izlemek isteyen gazetecilere de savcılığın talimatıyla sadece adliyeden alınmış basın kartı bulunan gazetecilerin duruşma salonuna alınacağı söylendi. Mahkeme salonunun girişi barikatlarla kapatıldı.
Hakim Mehdi Komşul, bir önceki celse yapılan reddi hakim talebinin reddedildiğini açıkladı. İmamoğlu’nun avukatları, reddi hakim itirazının Ceza Muhakemesi Kanununun 31’inci maddesine göre bir kez daha ağır ceza mahkemesine gönderilmesini talep etti. Hakim, itirazın daha önce sonuçlandırıldığını, yeniden karar verilmesine yer olmadığına hükmetti.
Duruşmada tanık olarak dinlenen İBB çalışanı Murat Ongun, şunları söyledi: "Bir toplantı esnasında çok sayıda gazeteci arkadaşımız sabah saatlerinde Soylu’nun yaptığı açıklamada İmamoğlu’na ‘ahmak’ dediğini hatırlattı. İmamoğlu’nun yanıt verip vermeyeceğini sordular. Ben de başkana sordum. O da ‘Bu çok yakışıksız bir ifade, yanıt verelim’ dedi. Ben de gazeteci arkadaşları arayıp davet ettim. Onlar da sordukları soruda Soylu’yu işaret etti. Açıklamanın ardından toplantıya devam ettik. Başkana ‘Bakana acaba ağır mı konuştunuz’ dedim. O da ‘Az bile’ dedi. O dönem yaptığı bütün açıklamalar siyasilere yöneliktir."
Ongun'un ardından İmamoğlu'nun kampanya direktörü Necati Özkan tanık olarak dinlendi. Özkan, "Olay günü toplantıdaydık. Soylu'nun yakışıksız ifadeleri bize iletildi. Ekrem Başkan, Soylu'ya karşılık verilmesi gerektiğini söyledi. Toplantı çıkışında Ekrem Başkan ahmak sözünü söyleyen kişiye iade etti" dedi.
İmamoğlu’nun ‘ahmak’tan kastının Süleyman Soylu olduğu açıklaması üzerine Soylu’nun yaptığı açıklamanın bulunduğu CD mahkeme salonunda dinlendi. İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat, Soylu’nun tanık olarak dinlenmesini talep etti.
Taleplere ilişkin beyanı sorulan savcı, "Uzman tanıkların dinlenmesine yönelik talebimiz yoktur" dedi. Savcı, Süleyman Soylu’nun izlenen CD içeriğine ilişkin tanık olarak dinlenmesine ilişkin de talebi olmadığını söyledi ve esas hakkındaki mütalaasını tekrar etti.
Mahkeme, duruşmadaki taleplerin hepsini reddetti.
Ne olmuştu?
İBB Başkanı İmamoğlu, 30 Ekim 2019 tarihinde Fransa’nın Strasbourg kentinde düzenlenen kongrede 31 Mart seçimlerinin iptal edilmesine değinerek siyasi eleştirilerde bulundu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 4 Kasım 2019 tarihinde bir açıklama yaparak “Avrupa Parlamentosu’na gidip, Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum; bunun bedelini bu millet sana ödetecek” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu da bunun üzerine “31 Mart’ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa’da onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan biten şeylere baktığımızda, tam da 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce oraya bir odaklansın” yanıtı verdi.
Ardından YSK suç duyurusunda bulundu, Soylu müdahil oldu ve İmamoğlu'na dava açıldı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede o dönem Yüksek Seçim Kurulu’nda çalışan Emekli YSK Başkanı Sadi Güven’in de aralarında olduğu 11 kişinin mağdur olduğu belirtilmişti.
İddianamede, İmamoğlu’nun "Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen zincirleme hakaret" suçundan 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapsi ile seçme ve seçilme haklarından mahrumiyeti istenmişti.