Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, KPSS'de bir Yayınevine ait deneme sınavlarında yayınlandığına dair iddialara ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamada;  iddiaların tüm boyutlarıyla araştırılması, önceki yıllarda da bu tür bir olayın yaşanıp yaşanmadığının tespit edilmesi ve KPSS’ye giren gençlerin uğradıkları hak kaybının önlenmesi amacıyla Meclis Araştırması açılmasını istedi.

Araştırma önergesinde;  Kamu Personeli Seçme Sınavı’nın (KPSS) 31 Temmuz günü yapılan Genel Yetenek-Genel Kültür ve Eğitim Bilimleri oturumundaki soruların bir Yayınevi’ne ait deneme sınavlarında yayınlandığına dair iddialar çeşitli sosyal medya mecralarında ve haberlerde yer almıştır. Bu iddiaların tüm boyutlarıyla araştırılması, önceki yıllarda da bu tür bir olayın yaşanıp yaşanmadığının tespit edilmesi ve KPSS’ye giren gençlerin uğradıkları hak kaybının önlenmesi amacıyla Anayasa’nın 98'inci, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü 'nün 104'üncü ve 105'inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz" ifadelerine yer verildi.

Açıklama önergesinin gerekçesi ise şu şekilde ifade edildi.

"Kamu Personeli Seçme Sınavı’nın (KPSS) 31 Temmuz günü yapılan Genel Yetenek-Genel Kültür ve Eğitim Bilimleri oturumundaki soruların bir Yayınevi’ne ait deneme sınavlarında yayınlandığına dair iddialar çeşitli sosyal medya mecralarında ve haberlerde yer almıştır. Sosyal medya kullanıcıları, öğrenciler ve sendikacılar soruların daha önce bu özel kurumun YouTube sayfasından paylaşıldığını, hatta WhatsApp gruplarından dağıtıldığını iddia etmişlerdir.

Söz konusu yayınevinin sorularını inceleyen adaylar, soruların, şıklarının ve şıkların sıralamasının bile aynı olduğunu belirterek, sosyal medyadan tepki göstermiş; bu şekilde en az 20 sorunun olduğu belirtilirken, adaylar CİMER’e şikâyet başvurularında bulunmuşlardır.

İddialar üzerine sosyal medya üzerinden açıklama yapan ÖSYM ise “2022 KPSS güvenli bir biçimde gerçekleştirilmiştir. Bazı sınav sorularının bir yayınevinin deneme sınavı sorularıyla aynı olduğuna ilişkin iddialar asılsızdır” ifadelerini kullanarak, iddiaları yalanlamıştır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan olayın araştırılması için Devlet Denetleme Kurulu'na talimat verdiğini belirterek; “Devlet Denetleme Kurulumuzun 2022 KPSS ile ilgili yapacağı inceleme sonucunda elde edilen veriler titizlikle değerlendirilecek, gerekli adımlar ivedilikle atılacaktır” şeklinde açıklama yapmıştır. 

Bu açıklamadan hemen sonra, Resmi Gazete’de Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Halis Aygün’ün görevden alındığı duyurulmuştur".

2011 yılında da üniversite sınav sorularının çalınması üzerine dönemin ÖSYM Başkanı Ali Demir 18 yıl hapis istemiyle yargılanmış, ifadesinde 15 yıl boyunca tüm sınav sorularının çalındığını itiraf etmişti. Ancak Demir, kısa bir tutukluluk sürecinden sonra salıverilmişti. Şu anda da İTÜ’de öğretim görevlisi olarak çalışmaya devam etmektedir.

Bugün ‘kayyum rektöre hayır’ diyen akademisyenlerin üniversiteden atıldığı, öğrencilerin en temel hakları savunduğu için burslarının kesildiği bir akademik iklimde, sınav sorularını çaldığını itiraf eden bir ÖSYM Başkanının akademik faaliyetlere devam edebilmesi, kamuoyunda bugün yaşanan görevden almaların da aynı akıbetle sonuçlanacağı endişesini yaratmaktadır.

Daha önce de FETÖ'nün 2005 yılından 2013 yılına kadar kamunun her kademesinde yapılan sınavlarda soruları çaldığı iddiaları üzerine, örgütün 9 yılda 8 farklı kategoride ve 12 sınavda soru çaldığı tespit edilmişti. Devlet içinde kadrolaşmak amacı ile başvurulan bu yöntem sonucu liyakatsiz kişiler devlet kadrolarına yerleştirilmişti.

2011 yılında da üniversite sınav sorularının çalınması üzerine dönemin ÖSYM Başkanı Ali Demir 18 yıl hapis istemiyle yargılanmış, ifadesinde 15 yıl boyunca tüm sınav sorularının çalındığını itiraf etmişti. Ancak Demir, kısa bir tutukluluk sürecinden sonra salıverilmişti. Şu anda da İTÜ’de öğretim görevlisi olarak çalışmaya devam etmektedir.

Bugün ‘kayyum rektöre hayır’ diyen akademisyenlerin üniversiteden atıldığı, öğrencilerin en temel hakları savunduğu için burslarının kesildiği bir akademik iklimde, sınav sorularını çaldığını itiraf eden bir ÖSYM Başkanının akademik faaliyetlere devam edebilmesi, kamuoyunda bugün yaşanan görevden almaların da aynı akıbetle sonuçlanacağı endişesini yaratmaktadır.

Açıklamanın devamında ise; KPSS’de yaşanan toplu kopya ve soruları sızdırma skandalları henüz aydınlanmamışken, aradan geçen 12 yılda ÖSYM tarafından düzenlenen neredeyse her sınavda yeni skandallar ortaya çıkmaktadır. Ancak söz konusu skandallar karşısında ilgili kamu kurumları suskunluğu tercih etmiş, yargı organları tarafından skandalların üstü örtülmeye çalışılmış; ihmali görülenler siyasi iktidar tarafından kollanmıştır.

Çalınan bu sorularla yüz binlerce vatandaşın emeği gasp edilerek, sınava giren kişiler mağdur edilmiştir. Gelinen noktada, ÖSYM’nin yapısı değiştirilmiş, eğitim sistemi kayırmacı ve niteliksiz bir hale getirilmiş, deneme tahtasına dönüştürülmüş ve skandalların üretildiği bir merkez haline gelmiştir. İlgili bakanlık ve kurumlar da zedelenen bu güveni tekrar yapılandırma, liyakate dayalı bir sistemi hayata geçirme konusunda en ufak bir girişimde bulunmamıştır.

Gençlerin emeklerini hiçe sayarak sınav sorularını çalanların, satanların veya göz yumanların silsileli olarak araştırılması, sorumluların yargılanması ve her yıl onlarca kamu personeli adayının umutlarının çalınmasına neden olanların cezalandırılması gerekmektedir".

Açıklamada; O nedenle bu ve benzeri tüm skandalların ardındaki gerçeklerin, geriye dönük olarak da tüm boyutlarıyla araştırılması ve KPSS’ye giren gençlerin uğradıkları hak kaybının önlenmesi amacıyla bir araştırma komisyonu kurulması gerektiği vurgulandı.