DİĞER

DİYARBAKIR BAROSU'NDAN "ULUSLARARASI ZORLA KAYBETME MAĞDURLARI GÜNÜ" MESAJI

Diyarbakır Barosu, 30 Ağustos Uluslararası Zorla Kaybetme Mağdurları Günü’ne dair yazılı bir açıklama yayınladı. Türkiye'nin 'Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme'ye bir an önce taraf olması çağrısı yapıldı.

DİYARBAKIR BAROSU'NDAN

Diyarbakır Barosu, 30 Ağustos Uluslararası Zorla Kaybetme Mağdurları Günü’ne dair yazılı bir açıklama yayınladı.

 

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 21 Aralık 2010 tarihinde aldığı kararla 30 Ağustos’u “Uluslararası Zorla Kaybetme Mağdurları Günü” olarak ilan etmişti. Diyarbakır Barosu’ndan yapılan açıklamada, Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın mücadelesine vurgu yapılarak, zorla kaybettirilen insanları andı.

Diyarbakır Barosu ayrıca, Türkiye'nin 'Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme'ye bir an önce taraf olmasını, zorla kaybedilen kişilerin akıbetinin açıklanmasını, fail ve sorumlularının yargı önüne çıkarılmasını talep etti.

 

Diyarbakır Barosu’nun “Uluslararası Zorla Kaybetme Mağdurları Günü” başlıklı yazısında şu ifadelere yer verildi;

“Bir insan hakkı ihlali olmasının ötesinde insanlığa karşı bir suç olan zorla kaybedilmelere dikkat çekmek üzere Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 21 Aralık 2010 tarih ve 65/209 sayılı kararıyla 30 Ağustos’u “Uluslararası Zorla Kaybetme Mağdurları Günü” olarak ilan etmiştir. Bu önemli günde, doğrudan yaşam hakkı ihlaline yol açan zorla kaybedilmeden dolayı mağdur olanlar anılmakta ve mağdur ailelerin kaybolan yakınlarının akıbetini öğrenme çağrısına dikkat çekilmektedir.  

 

1984 yılında başlayan ve 1990’ların başında şiddetini artıran silahlı çatışmalar ile işkence, yargısız infaz ve ölçüsüz ölümcül güç kullanımı neticesinde; yaşam hakkı ve işkence, insanlık dışı ve kötü muamele yasağı başta olmak üzere çoklu ağır insan hakları ihlalleri yaşanmıştır. Zorla kaybetmeler, 1990’larda silahlı çatışma bağlamında sivil insanlara karşı işlenen insan hakları ihlallerinin yaygın ve tipik bir örneği haline gelmiştir.

 

Cumartesi Anneleri/İnsanları, Galatasaray Meydanında 27 Mayıs 1995'te başlayan ve 28 yıldır devam eden oturum etkinliğiyle; 'Gözaltındaki kayıplar son bulsun, kayıpların akıbeti açıklansın, sorumlular bulunsun ve yargılansın' talebi dile getirilmektedir. 28 yıldır Cumartesi Anneleri buluşmalarına katılanlar baskı, taciz, aşırı güç kullanımı, keyfi gözaltı ve yargı tehdidine maruz bırakılmaktadır.

 

'Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme', 20 Aralık 2006 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilmiştir. 23 Aralık 2010 tarihinde yürürlüğe giren Sözleşme; fiili savaş durumu, savaş tehdidi, ülke içinde siyasal istikrarsızlık veya başka herhangi bir kamusal acil durum dahil olmak üzere bütün zorla kaybedilmelerin önlenmesi ve bu suçun dokunulmazlık adı altında görmezden gelinmesine karşı mücadele edilmesini amaçlamaktadır. Zorla kaybedilmeye ilişkin en etkili sözleşme olma özelliğini ise getirdiği hususi koruma ve izleme mekanizmasından almaktadır. Türkiye, Birleşmiş Milletler üyesi birçok ülke tarafından imzalanan Sözleşme’ye henüz taraf olmamıştır.

 

Diyarbakır Barosu olarak; 'Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü'nde zorla kaybedilen insanları bir kez daha saygıyla anıyor ve Türkiye'nin 'Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme'ye bir an önce taraf olmasını, zorla kaybedilen kişilerin akıbetinin açıklanmasını, fail ve sorumlularının yargı önüne çıkarılmasını talep ediyoruz.”

Paylaş :

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. Çerezlerle ilgili detaylı bilgi için Çerez Politikamızı ziyaret edebilirsiniz.