AKP’nin dini istismar ettiğini söyleyen din alimi Yusuf İnal, “Vicdana, ahlaka ve hiçbir kurala uymayan bir siyaset yürütüyor.

AKP kadar kimse bu dine, bu derece zarar vermedi” dedi.

Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlere giderken bir yandan baskı, diğer yandan din üzerinden seçim kampanyası yürüten Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Tayyip Erdoğan, daha önce Kuran-ı Kerim ile çıktığı sahnelere, bu kez seccade ile çıktı. 14 Mayıs öncesi miting meydanlarında konuşan Erdoğan, “Biz talimatı Allah’tan alıyoruz” sözlerini sarf etti. Din alimi Yusuf İnal, AKP ve Erdoğan’ın dine yönelik yaklaşımını değerlendirdi.

‘AKP DİNİ İSTİSMAR EDİYOR’

İnal, AKP’nin iktidarı boyunca dini siyasete alet ettiğini ve bu şekilde dini istismar ettiğini dile getirdi. İslam’ın yayıldığı ilk dönemlere işaret ederek, dinin siyasete alet edilmediğini örneklerle anlatan İnal, AKP’nin bu tarzının Türkiye’ye çok şey kaybettirdiğini belirtti. İnal, “Dünyada ve Türkiye’deki siyasal İslamcıların dini ile Allah’ın dininin birbiri ile bir alakası yok. Zulüm yapan din, Allah’ın dini değildir. Yalan söyleyen, rüşvet veren veya yiyen, uyuşturucu alan ve satan din, Allah’ın dini değildir” dedi.

‘ALLAH’IN DEĞİL DİKTATÖRLERİN DİNİ’

Din istismarının en rahat alan bulduğu bölgenin Ortadoğu olduğunu dile getiren İnal, “Vicdana, ahlaka ve hiçbir kurala uymayan bir siyaset yürütüyor. AKP kadar kimse bu dine, bu derece zarar vermedi. Dünyanın çeşitli yerlerden bize telefon geliyor ve ‘Bu nasıl bir din?’ diye soruyorlar. Ben de sürekli, ‘Bu Allah’ın dini değil. Diktatörlerin dini’ diyorum. Bunun İslam ile alakasının olmadığını anlatıyorum”  diye konuştu.

‘EN BÜYÜK KAFİR ERDOĞAN’

AKP dönemi ile birlikte Türkiye ve Kurdistan’da ortaya çıkan tarikat, vakıf ve dernekler üzerinde duran İnal, her adımda bir tarikatın olduğu söyledi. Bu oluşumların etrafındaki insanlara paralar dağıttığını ve bu paralar karşılığında ise dinin istismar edildiğini ifade eden İnal, “Bu durumun dini bilmeyenlerin üzerinde etkisi çok. Bu etkilenenler tamamıyla din aleyhine dönük faaliyetler içine giriyorlar. Onlara teslim olanlar da var. Bu nedenle zararı çoktur.  Erdoğan bunları ailevi, şahsi çıkarları kullanıyor. Bunu yaptı, yapıyor ve yapmayı da sürdürecek. Çıkıp Kürtlerin, CHP’nin, dininin, kıblesinin olmadığını ve kafir olduğunu söylüyor. Halbuki İslam hükümlerine göre büyük kafir o dur. Bunu ezbere bir şekilde söylemiyorum. En büyük kafir odur” diye kaydetti.

‘BÜYÜK TEHLİKEYLE KARŞI KARŞIYAYIZ’

“Dini olmayan bir devletin Cumhurbaşkanı, bize din dersi veremez” diyen İnal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Erdoğan’ın söylediği din ne Hz. İsa’nın ne Hz. Musa’nın ne Hz. Muhammed’in ne Allah’ın dinidir. Demokrasi ve vicdan ile yakından uzaktan alakası yok. Bu nedenle büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız. Bunun sorumluları ise hepimiziz”  ifadelerini kullandı. İnal, toplumsal muhalefet içinde yer alan imam, gazeteci ve siyasetçilerin yanı sıra pek çok kesimin buna engel olamaması nedeniyle suçlu olduğunu dile getirdi.

Kürtlerin ve muhaliflerin AKP ile Erdoğan’ın dayattığı “din” anlayışını reddettiğini ve teşhir ettiğini, buna karşı da saldırıya uğradıklarını belirten İnal, Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne (DİAYDER) ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyonları hatırlattı. İnal, “Biz onlara teslim olmadık, boyun eğmedik. Kuran’da ve dinde ne varsa, tüm doğruluğu ile söyledik. Bu nedenle saldırıya uğradık” şeklinde konuştu.

‘KENDİNİ ALLAH’IN YERİNE KOYUYOR’

İnal, ayrıca Erdoğan’ın “Allah’tan talimat aldık” sözlerini anımsatarak, bu ifadelerle kendisini Allah’ın yerine koyduğunu söyledi. İnal, bu durumu şöyle açıkladı: “Bu durum ‘ben peygamberim’den de ötedir. Bu şirktir. Dünyada en büyük müşrik, putperest odur. En çok dine zarar veren odur. İnsanlar artık ‘böyle bir din bize lazım değil’ diyor.”

‘İMAMLAR KONTRGERİLLAYA DÖNÜŞTÜ’

İnal, Erdoğan’a destek açıklamasında bulunan tarikatların din ile ilişkisinin problemli olduğunu, dinlerini dünya malı için sattığını ifade etti. İnal, bu tarikatların Sünniler dışında kalan herkesi kafir ilan ettiğini ve bu durum nedeniyle tehlike çanlarının çalmaya başladığını söyledi. Kürtlerin ve Alevilerin de kafir ilan edildiğini ve bu durumun ilerde pek çok olumsuzluğa yol açabileceği uyarısında bulunan İnal, Sultangazi’de bulunan Cebeci Camii’de görev yapan imam Murat Gündoğdu’nun Cuma namazı esnasında 28 Mayıs’a işaret etmesi ve  “Silahlarınızı ayarlayın. Benim iki tane silahım var, ağzına kadar dolu” şeklindeki ifadelerini aktararak, imamların kontrgerillaya dönüştüğünü söyledi.

‘TOPLUM KENDİNİ SAVUNMALIDIR’

İnal, toplumun bunlara karşı kendini savunması gerektiğini vurgulayarak, herhangi bir tehlikenin vuku bulması halinde savunmanın meşru olacağını söyledi. İnal, şöyle devam etti: “Seni öldürmeye gelen birini öldürürsen, burada dine göre günah yoktur. Cennetliksin. O da seni öldürürse, sen yine cennetliksin, o da cehennemliktir. Bu İslam’ın hukukunda var.”